Ansızın Gelen Bu Sıcakların Eski Bir Adının Olduğunu Biliyor Musunuz?
“Çok güzel gidiyordu havalar, birden bastırdı bu sıcak!” Sıcak havanın yerden buhar gibi yükseldiği bu sıcakların bir adı var. Eyyam-ı bahur olarak bilinen bu sıcakların; eyyam-ı buhur, eyem buhar, eyembuhu, eyembuh, eymbu, embu gibi farklı isimleri de mevcut. Arapça ismin Türkçe karşılığına bakacak olursak, “ham erdiren sıcaklar” olarak geçiyor. Ya da daha gündelik bir ifadeye göre, yaz mevsiminin en sıcak ve boğucu dönemini ifade ediyor.
Çöl sıcakları, cehennem sıcakları, Afrika sıcakları gibi isimleri de bulunan bu sıcakların; Temmuz ayı sonlarında başladığını ve Ağustos ayı başlarında sona erdiğini söyleyebiliriz. Gün içinde özellikle saat 10.00 ve 16.00 arasında sıcak kendini iyiden iyiye hissettirirken, bu saat aralığında bol su tüketimine önem vermek gerekiyor.
Bizim için çok bunaltıcı olsa da ansızın gelen bu sıcak havanın doğada farklı bir yeri ve gerekliliği var. Severek tükettiğimiz çeşitli meyvelerin olgunlaşmasını sağlıyor. Ham erdiren sıcaklar derken insanın hamına bir etkisi olmasa da incir, armut ve üzümün güzelleşerek severek tükettiğimiz kıvama gelmesini sağlıyor. Cefasını çekince meyveleri yiyerek sefasını da sürmek gerekir. E haliyle bunca sıcağı çekince artık o meyvelere bakış açımızda ister istemez değişecektir. O meyveler artık daha başka bir keyifle yenmez mi?
Sıcaklık değerlerinin en üst seviyelere zorlandığı bu günlerin ardından; tarlalardaki yaz sebze ve meyvelerinin yerini, yavaş yavaş sonbahar sebze ve meyvelerine bıraktığını görürüz. Bu bir anlamda yaz mevsiminin kademeli olarak sonbahara geçme noktasıdır. Bu açıdan baktığımızda, doğa için önemli ve anlamlı aşamalardan biri olduğunu görüyoruz. Bu durum haliyle çeşitli inanışları da beraberinde getirmiş. Eski bi inanışa göre bu dönemlerde denize girilmezmiş. Deniz sonrası vücutta kalan damlacıkların, yüksek sıcaklık etkisiyle vücutta leke yaptığına inanılırmış. Bu alacalı deri görünümüne engel olmak içinde denize girenlerin metal bir aksesuar taktıkları bilinirmiş.
Gökyüzü olayları ve uzay sevenler için bu dönemin ayrı bir önemi var. Kuyruklu yıldızın doğduğu günler olması ve yine ham meyveyi olgunlaştırması nedeniyle Anadolu’da bu günlere “Doğdu kuyruk, kalmadı koruk.” denir. Eyyam-ı bahur zamanı yol sizi nereye götürürse götürsün, sıcak havaya karşın kendinizi korumayı unutmayın! Gözünüz ise geceleri gökyüzündeki yıldızlarda olsun… Bir yıldız kayarsa bizi de hatırlayın, olur mu? :)